Page 29 - UFEK2017 Özetler Kitabı
P. 29

3. ULUSAL FİZİK EĞİTİMİ KONGRESİ BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI


             B16                 DEBİ VE SÜREKLİLİK DENKLEMİ İLE İLGİLİ KAVRAM
                                             YANILGILARININ BELİRLENMESİ


                                                                                  2
                                                          1
                                       Vahide Nilay KIRTAK AD , Mustafa Sabri KOCAKÜLAH

                       1 Balıkesir Üniversitesi, Necatibey Eğitim Fakültesi, Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü
                       2 Balıkesir Üniversitesi, Necatibey Eğitim Fakültesi, Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü

                   Öğretim alanında yapılan çalışmalar, her bireyin öğrenme ortamına zihninde hazırda var olan bir kavramsal
            yapıyla geldiğini göstermektedir. Bu kavramsal yapılar zaman zaman bilimsellikten oldukça uzak, eksik ya da yanlış
            bilgiler ve kavram yanılgıları içermektedir.  Bu durum bireyin öğrenmesinin önündeki en önemli engellerden biri haline
            gelmektedir. Bu sebeple öğretim öncesinde bu kavramsal yapıların ortaya konması ve varsa yanlış bilgilerin düzeltilmesi,
            eksik bilgilerin tamamlanması gerekmektedir.
                   Bu araştırmanın amacı, üniversitede okuyan fen bilgisi öğretmen adaylarının, “debi ve süreklilik denklemi” ile
            ilgili kavram yanılgılarını tespit etmektir. Betimsel nitelikli tarama modelinin kullanıldığı bu araştırmanın çalışma grubunu
            2014-2015 ve 2015-2016 eğitim-öğretim yıllarında Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi’nde okuyan 104 fen
            bilgisi öğretmen adayı oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından hazırlanan açık uçlu iki soru
            ve yarı yapılandırılmış görüşmeler kullanılmıştır.
                   Sorulara verilen yanıtlardan elde edilen nitel veriler, içerik analizi yöntemi ile hazırlanan rubriklere göre analiz
            edilmiştir. Bu amaçla her bir soru için öğretmen adaylarının yanıtlarının ve bu yanıtların sıklıklarının yer aldığı frekans
            tabloları hazırlanmıştır. Açık uçlu bu soruların analiz edilmesinde öncelikle tam yanıtı belirleme (nomothetic) ve verilen
            diğer  yanıtlarda  yapılan  açıklamalara  uygun  tema  isimleri  vererek  belli  kategoriler  altında  toplama  (ideographic)
            yaklaşımları kullanılmıştır. Doğru ve kısmen doğru yanıt kategorileri “bilimsel olarak kabul edilebilir yanıtlar” teması
            altına alınmıştır. Bilimsel olarak kabul edilebilir yanıtlar haricindeki diğer kodlanabilir yanıtlar “bilimsel olarak kabul
            edilemez yanıtlar” teması altına alınmıştır. Son olarak da soruya bir yanıt veren ama ne ifade ettiği tam anlaşılamayan
            ya  da  yazısı  okunamayan  yanıtlar  “kodlanamaz”  teması  altına;  herhangi  bir  yanıt  vermeyen  öğretmen  adaylarının
            yanıtları da “yanıtsız” teması altına alınmıştır.
                   Yarı yapılandırılmış görüşme kayıtlarından elde edilen nitel veriler de içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir.
            Öncelikle bütün görüşme verileri yazıya dökülmüştür. Kavramsal anlamalar ile ilgili olarak her bir soruya verilen bilimsel
            olarak kabul edilebilir ve bilimsel olarak kabul edilemez yanıtlar belirlenmiştir. Ardından bu veriler, açık uçlu sorulardan
            elde edilen verilerin desteklenmesi amacıyla ilgili soruya ait kavramın analiz tablosundan sonra ilgili temanın ya da
            kategorinin altında doğrudan alıntılar yapılarak kullanılmıştır.
                   Sorulara verilen yanıtlar ve yapılan görüşmeler öğretmen adaylarının debi kavramını ve süreklilik denklemini
            bilmediklerini ve bazı yanlış fikirlere sahip olduklarını göstermiştir. Örneğin ilk soruda hortumun ucu sıkıştırıldığında
            hortumdan  çıkan  su  miktarının  değiştiğine  dair  bir  fikrin  olduğu  görülmektedir.  Bazı  öğretmen  adayları  daha  az  su
            çıkacağını söylerken, bazı öğretmen adayları daha fazla su çıkacağını söylemektedir. Benzer fikirler ikinci soruda da
            görülmektedir.  Ayrıca  verilen  yanıtlarda  bazı  öğretmen  adaylarının  hortumun  ucu  sıkıştırıldığında  bir  miktar  suyun
            içeride  sıkıştığını,  bazı  öğretmen  adaylarının  da  sıkıştırılan  hortumdan  suyun  daha  hızlı  çıkmasının  sebebinin  bizim
            hortuma uyguladığımız kuvvet olduğunu düşündükleri görülmektedir.
                   Sorulara verilen yanıtlar öğretmen adaylarının debi ve süreklilik denklemi ile ilgili çeşitli kavram yanılgılarına
            sahip olduklarını göstermektedir. Yapılan görüşmeler de bu durumu desteklemektedir. Özellikle kesit alanı değiştiğinde
            geçen akışkan miktarının da değişeceği yanılgısı oldukça fazladır. Bu sebeple farklı kesit alanlarındaki su miktarını ölçen
            ya  da  gösteren  bir  materyalin  geliştirilmesi  bu  yanılgının  giderilmesinde  oldukça  önemlidir.  Ayrıca  araştırmanın
            sonucunda ortaya çıkarılan kavram yanılgılarını temele alan bir öğretim modelinin geliştirilmesi ve bu modelin etkisinin
            belirlenmesi üzerine bir çalışma yapılması önerilmektedir.

                   Anahtar Kavramlar: Debi, süreklilik denklemi, kavram yanılgısı














                                                            17
   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34